Olaylara Duyarsız ve Tepkisiz Kalma Psikolojisi: Genovese Sendromu

Seyirci kalmanın ve duyarsızlığın arkasında yatan psikoloji nedir? Hayatımızdaki önemli olaylara ve kişilere neden duyarsız kalırız? İşte cevabı…

Kitty Genovese adında genç bir kadın gece yarısı çıktığı iş yerinden evine dönerken bir cinayete kurban gitti. Bu cinayeti özel kılan ise, tüm yaşananların 38 görgü tanığı önünde gerçekleşmesiydi. Kitty saldırganın ilk bıçak darbelerinden sonra bağırıp yardım isterken 38 kişi sadece olayı izlemekle yetindi. Olay sonrası alınan ifadelerde komşulardan birkaçının polisi aradığı ancak daha sonra emin olmadıklarını söyleyerek telefonu kapadıkları ortaya çıktı.

İfadelerden ortaya çıkan bir diğer sonuca göre bu davranışın sebebi, çoğu kişinin olayı aşırı alkolden kaynaklanan bir tartışma veya iki sevgilinin anlaşmazlığı olarak algılamalarıydı. Ancak yine görgü tanıklarının ifadelerine göre genç kadın yardım için bağırmıştı ve ne olursa olsun ortada şiddete maruz kalan bir insan vardı. İşin acı yanı, cinayet sonrası katil Winston Moseley’in ifadesinde, camlardan olayı izleyen insanları gördüğünde kaçmayı düşündüğünü ancak kimsenin tepki vermemesi üzerine şiddete devam ettiğini belirtmesiydi. 1964 yılında Amerika’da yaşanan bu cinayet, insanlığın ve duyarlılık psikolojisinin sorgulanmasına neden oldu. Olay sonrası yapılan psikolojik çalışmalarla psikoloji literatürüne giren yeni tanımlar elde edildi.

Seyirci etkisi

Olaydan 4 yıl sonra, Bibb Latenn ve John Darlet adındaki iki psikolog tarafından bir dizi deney gerçekleştirildi. On iki yıl süren ve yaklaşık 50 deneyi kapsayan çalışmalar sonucunda seyircilerin müdahale olasılığı ile seyirci sayısı arasında ters orantı olduğu ortaya çıktı. Bu durum da Genovese cinayetine uygun bir sonuç çıkarıyordu. Ancak bu psikolojik tepkinin, daha doğrusu tepkisizliğin, tam olarak anlaşılabilmesi için seyirci toplumunun parametrelerini değiştiren farklı kriterlerin de göz önünde bulundurulması gerekiyordu.

2008 yılında Mark Levin tarafından yapılan başka bir araştırmada tepki ile seyirci topluluğundaki kişilerin birbiriyle olan duygusal durumları arasındaki ilişki incelendi. Sonuca göre, seyirci topluluğu birbirini tanıyan kişilerden oluşuyorsa olaya tepki verme olasılıkları daha yüksek.

Tepkisizliğin sebebi

Bu tepkisizliğinin en önemli sebebi, sosyal etki ve sorumluluğun yayılması olarak tanımlanan durumdur. Bunu basitçe grup içerisindeki her bir bireyin diğerlerinin müdahale edebileceğini düşünmesi ve sorumluluk almaktan kaçınması olarak özetleyebiliriz. Daha akla yatkın bulabileceğimiz diğer neden ise kişilerin kendi yetkinliklerini sorgulamasıdır. Grup içerisindeki bireyler olaya müdahale edecek güçleri veya yetkinlerinin olmadığını düşünerek tepkisiz kalmayı seçebilirler. 2007 yılında yapılan bir araştırma ise seyirci etkisinin doğuştan gelen bir özellik olduğuna dair sinyaller içeriyor. Bu araştırma sonucuna göre aynı tepkisizlik çocuklarda da gözleniyor, çoğu zaman çocuklar zor durumdaki arkadaşlarına yardım etmek konusunda pek istekli davranmıyorlar.

Seyirci etkisiyle ilgili sevindirici bir nokta ise, olayın psikolojisi hakkında bilgi sahibi oldukça aksi yönde davranmaya meyilli olmamız. Acil durumlar esnasında seyirci tepkisinin psikolojimiz üzerindeki etkisini bilirsek, diğer seyircilere göre kendimizi daha sorumlu hisseder ve harekete geçeriz. Seyirci etkisini bilen bir kurbansanız, bu sefer de topluluğa nasıl hitap edeceğinizi öğrenerek seyircilerin tepki süresini kısaltabilirsiniz. Örneğin zor bir durum ile karşı karşıyaysanız rastgele imdat çığlığı atmak yerine, olay esnasında gözünüze kestirdiğiniz birine direkt olarak hitap edebilirsiniz. ‘Siyah kazaklı bayan yardım edin!’ gibi…

Paylaşmak güzeldir
20

saglikpanosu.net sitesinde yayınlanan tüm yazıların hakları saklıdır. Yazıların tamamının veya bir kısmının www.saglikpanosu.net adresi tıklanabilir şekilde kaynak gösterilmeden herhangi bir yerde kullanılması yasaktır. Aksi durumlarda hukuki yollara başvurulur.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*