Huysuzluğun Hayatınıza Kattığı 10 Pozitif Şey

Huysuzun teki misiniz? Bu halinizle çevrenizdekilere hayatı zindan mı ediyorsunuz? Aslında bu durum ne size ne de çevrenize zannettiğiniz kadar zarar vermiyor. Hatta huysuzluk kalbe de tansiyona da iyi geliyor, ilişkilerinizi besliyor, kazancınızı bile artırıyor! Sema Ereren’in haberi…

Huysuzluğumun tavan yaptığı bir gün “En yakın arkadaşım” dediğim ağabeyim isyan bayrağını çekti: “Acıktın huysuzsun, uykun geldi huysuzsun, yeni uyandın huysuzsun, çok yoruldun huysuzsun. Seninle ne ara iletişim kuracağız? Yetti be!” O gün kendisine hak vermiş ve utanmış olacağım ki huysuzluğu bir süreliğine rafa kaldırmıştım. Ama siz de benim gibi bir kere o damgayı yediyseniz artık geri dönüşü yok, geçmiş olsun.

 

Peki huysuzluk nereden çıkıyor? Her şey beynin ani öfke, endişe ve korku gibi duygularının denetiminden sorumlu badem şeklindeki amigdala bölgesinde başlıyor. Sorun ya da bir tehlike tespit edildiğinde vücuda vakit kaybetmeden adrenalin salgılanıyor. Kısa süreli ama epey ateşli bir öfke patlaması peşi sıra geliyor. Solunum ve kalp atışı hızlanıyor, kan basıncı artıyor. Vücut tam anlamıyla alarma geçmişken bu durum avantaja çevriliyor ve sorunu çözmek için kişi, risk almak pahasına harekete geçmeye kendini zorluyor. Ardından kan basıncı normale dönüyor, yelkenler suya iniyor.

 

Aslında masumuz…

Siz de huysuzluk krizi tutan birinden nasibinizi almışsınızdır eminim. Ama onlara kızmayın. Bilim insanları, ani öfke patlamaları gibi kötü duygu durumlarının da iyi şeyler için evrim geçirebileceğini ve durumu avantaja çevirmenin mümkün olduğunu söylüyor. Huysuzluk da öyle… Pek çok da faydası var:

 

1- Bilim insanları, huysuzluğun sosyal beceriler için önemli olduğuna vurgu yapıyor. Dil becerileri, hafıza ve ikna kabiliyeti söz konusu olduğunda huysuzsanız avantajlısınız.

 

2- Huysuzlar öfkelerini dışarı atabildikleri için daha uzun yaşarlar. Huysuzluk boyutuna varmayan ve içe atılan öfke özellikle de kalbi etkiliyor. Zira kalp krizi riskini yüzde 20 artırıyor. Bunun yüzde 9’u ölümle sonuçlanıyor. Üstelik kızgınlığı baskılayarak dışarı çıkmasını önlemek kronik hipertansiyonu da tetikliyor.

 

3- Uzmanlar, huysuzluğun sanılanın aksine ilişkileri yıpratmadığını hatta beslediğini savunuyor. Hatta bu kişilerin daha mutlu evlilikleri ve daha geniş çevreleri var. Çünkü daha şeffaf ilişkiler benimser, rahatsız olunan her neyse içe asla atmaz, pürüzler anında giderilir. Karşıdaki kişinin hatalarını anında görmesi ve kendini savunması için de ortam sağlanmış olur. New South Wales Üniversitesi araştırmacılarına göre’ ‘huysuz’ diye tabir edilen kişilerle, daha kolay geçinilebilir, uzlaşma becerileri epey gelişmiştir.

 

4- Huysuz olmanın insanlara daha bir kuvvetli düşünme gücü kazandırdığını öne süren araştırmalar da var. Bu kişiler, karar verme sürecinde daha az ikilem yaşar, detaylarda boğulmaz ve kolay karar verir. Avustralya’da sosyal psikoloji alanında araştırmalar yapan Profesör Joe Forgas’a göre huysuzlar daha dikkatlidir, daha derin düşünme yetileri vardır. Gereksiz detaylarla ne enerji ne de zaman harcamaz.

 

5- Bencil değildir, krizlere çözüm yolu arar. Kendi iç dünyasına odaklanmaz, dışarıda olan bitenle hep ilgilidir. Prof. Forgas, “Bu ruh haline sahip kişiler sanılanın aksine dış dünyaya daha duyarlı” diyor.

 

6- Kolay kolay kandırılamaz, daha sorgulayıcıdır. Yalan ve hilelerle aldatılmaz. Tehlikelerin hızla farkına varır, gardını alır. Zorlu durumlarla kolay başa çıkabilir. Korkusuzdur ve inandığının peşini kolay kolay bırakmaz. Zor işlerin üzerine gider, inatlaşır. Risk almaya olan motivasyonları yüksektir.

 

7- Amsterdam Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Matthijs Baas, agresifleşenlerin daha yaratıcı olduğunu ve yeni fikirler üretmeye daha hevesli olduğunu savunuyor. Gergin ruh halleri vücudu eldeki tüm kaynakları seferber etmeye zorlar. Üstelik huysuzluk nöbetleri geçiren yöneticiler de sanılanın aksine çalışanlarını teşvik etme konusunda duyarlıdır.

 

8- İnandığının peşine sonuna kadar giden huysuzlar, rakiplerinin gözündeki imajını besler, çevresine kendini daha güçlü gösterir ki bu onlara daha fazla kazanç sağlayabilir, daha kolay terfi alabilir.

 

9- Pesimist olmanın o kadar da kötü olmadığını kanıtlamak için çeşitli araştırmalar yapan New York Üniversitesi’nden Gabriele Oettingen, ABD’deki USA Today Gazetesi’ni analiz ederek çarpıcı bir sonuca vardı. Araştırmaya göre, haberler ne kadar iyimserse nasıl olsa her şeyin yolunda olduğu kanısıyla kaygı duyulmaz. İşyerindeki çalışma performansları ani düşüşler yaşar. İşyerinde huysuzlara yer açın!

 

10- Hafızaları daha güçlüdür. Sayısız araştırma, pozitif bir ruh haline sahip insanların detayları kolayca unuturken yanıltıcı soruların ardında takılıp kaldığını ortaya koyuyor.

 

Görüyoruz ki huysuzluk hayli yararlı bir şey ve huysuzlar da son derece yaratıcı ve başarılı insanlar… Gelin sağlamasını yapalım, dünyada “Huysuz” deyince ilk akla gelenlere bir bakalım…

Yakın çevresi, İngiliz fizikçi Newton’un hayli sinirli ve aksi bir adam olduğunu söylerdi.

Dünyaca ünlü besteci ve piyanist Beethoven’ın da huysuzluk krizlerinde eline geçenleri yardımcılarının üzerine fırlatacak kadar gözü dönerdi.

300 milyar dolarlık Amazon şirketinin kurucusu Jeff Bezos, kızgınlık patlamaları ve hakaretleriyle ünlü bir yöneticilerden.

Microsoft’un patronu Bill Gates’in de çalışanlarına esip gürlediği biliniyor. Siz de çevrenizdeki başarılı insanlara bakın, huysuzluklarına hak vereceksiniz…

Paylaşmak güzeldir
20

saglikpanosu.net sitesinde yayınlanan tüm yazıların hakları saklıdır. Yazıların tamamının veya bir kısmının www.saglikpanosu.net adresi tıklanabilir şekilde kaynak gösterilmeden herhangi bir yerde kullanılması yasaktır. Aksi durumlarda hukuki yollara başvurulur.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*